Türkiye, 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı.
7’li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na PKK’nın yanı sıra HDP’den de destek gelmeye devam ediyor.
PKK liderleri daha önce yaptıkları bir konuşmada Kılıçdaroğlu’na desteklerini defalarca dile getirmiş, terör örgütünün liderine özgürlük, özerklik ve sınır ötesi operasyonların durdurulması umuduyla seçimlerde Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerini açıklamışlardı. Apo.
Terör örgütleri desteğini açıkladı
Kanlı terör örgütü bu destekleri açıklarken, yıllardır devletin damarlarında sinsi bir yapı kuran FETÖ terör örgütü de Kılıçdaroğlu’na desteğini her platformda anlatmaya devam ediyor.
Bu takviyeler karşılığında terör örgütlerine ve destekçilerine 6’lı tablo vaadi gün geçtikçe gün yüzüne çıkıyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Sur’un merkezindeki bir nikah salonunda gerçekleştirildi. “Diyarbakır Buluşması”programa katıldı.
“Ülkede yönetim anlayışı değişecek”
Temel Karamollaoğlu yaptığı konuşmada, yapılacak seçimlerin Türkiye’nin gidişatını önemli ölçüde etkileyeceğini, sadece hava değişikliğinin olmayacağını, ülkedeki yönetim anlayışının da değişeceğini söyledi.
Karamollaoğlu, bölgede bazı beklentilerin olduğunu ve bu beklentilerin karşılanması gerektiğini belirtti.
Saadet Partisi Genel Başkanı, bölgedeki en önemli beklentilerden birinin anadilde eğitim olduğunu belirterek, iktidara geldiklerinde bu beklentiyi karşılayacaklarını ifade etti.
“Okullarda ana dilinin öğretilmesine ihtiyaç var”
Temel Karamollaoğlu, anadilde eğitim sözü verirken şu ifadeleri kullandı:
Ana dilde eğitim, ana dilin gelişimi. Bir takım adımlar atıldı ama sonrasında o adımlar takip edilmedi. Kürtçe yayın yapan devlet kanalının faaliyete geçmesi değerli ama yeterli değil. Okullarda ana dilinin öğretilmesi ve bunun için yeterli sayıda öğretmenin tahsis edilmesi gerekmektedir.
“KHK’leri kabul etmemiz mümkün değil”
Temel Karamollaoğlu, KHK mensuplarının da göreve döneceğini belirterek, şunları söyledi:
Sadece bunlar da değil artık KHK mağdurları adeta yazılmaya başlandı. Birçok insan mağdur. Mağdur edilmiş, suçlanmış, işinden kovulmuş, mahkeme kararlarıyla suçsuzluğu ispatlanmış ama bir daha iş verilmemiş. Bunu kabul etmemiz elbette mümkün değil, aslında hatasız da değil. Dolayısıyla Türkiye bir bütün olarak ele alınacak ve değişecektir.
