Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm dairesinin en temel ve en büyük kuruluşu olan TÜRSAB’ın (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) idari yapısında değişiklik öneren yasa tasarısını Türkiye Cumhuriyeti Planlama, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda görüşmeye başladı. Büyük Millet Meclisi’nin sektörün görüşü alınmadan yapılması tepkilere neden oldu. Turizmciler, taslağın yasalaşması halinde sektörde kaotik sonuçlar doğacağını düşünüyor.
Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, TÜRSAB bünyesinde kurulan TÜRSAV Vakfı Başkanı Faruk Pekin ve uzun yıllar turizm yazarlığı yapan Fehmi Köfteoğlu, tasarının sakıncalarını Cumhuriyet’ten Miyase İlknur’a anlattı.
Faruk Pekin: Şubenin tüm paydaşlarını kapsayan bir yasaya ve şemsiyeye ihtiyaç varken TÜRSAB’ın bölünmesi kaotik sonuçlar doğuracaktır. Ayrıca taslağı da göremedik. TÜRSAB’ın başındaki “Türkiye” başlığı kaldırılacak. AB ülkelerindeki uygulamalar ortadadır. Ayrıca TOBB’un başındaki “Türkiye” ibaresini kaldırıp daire bazlı sendikalar kurmalılar.
Fehmi Köfteoğlu: 1972 yılında 1618 sayılı Kanunla kurulan bir kamu kurumu olan TÜRSAB adına “Türkiye” ibaresinin kaldırılmasını ve barolarda olduğu gibi birden fazla meslek kuruluşu kurulmasını amaçlayan kanun tasarısı sunuldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, seçilmiş bir grupla yaptığı toplantıda 1618. maddede yapılacak değişikliklere ilişkin sunum yaptı. Sunumda sendikanın adında yer alan “Türkiye” ibaresi yer almamaktadır. Sunumun ardından konuşan eski TÜRSAB liderlerinden Talha Çamaş, bunun doğru olmayacağını, her ülkede bu alanda faaliyet gösteren meslek kuruluşlarına ülkenin adının verildiğini belirterek, Almanya’da DRV’ye, İngiltere’de ABTA’ya ve diğer ülkelere atıfta bulundu. örnekler olarak. Daha önce kamu kurumlarından Türkiye Cumhuriyeti’nin silinmesi, kamu kurumları olan Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipleri Birliği’nin de Türkiye isminin çıkarılması yönündeki girişim bu kez TÜRSAB üzerinden devam etti. Daire temsilcileri, 1618’inci maddede sektörel bazda değişiklik yapılması gerektiğini ancak TBMM’ye sunulduktan sonra görebildiklerini söyledikleri taslağın başka amaçları olduğunu söylüyor.
‘TASLAK PAYLAŞILMADI’
Bahattin Yücel: TÜRSAB’ın köklü geçmişinin yanı sıra özgün yapısı ve başarılı faaliyetleri de birilerini rahatsız ediyor olmalı. Kültür ve Turizm Bakanlığı; Dünya ekonomisinde yaşanan aksaklıklar ve pandemi süreci nedeniyle büyük değişimlere uğrayan küresel turizmin yarattığı sorunları çözmek yerine TÜRSAB’ın neden yasasını değiştirmeye çalıştığını anlamak oldukça zor. TÜRSAB’ın 52 yıllık kurumsal kimliğini yok etmeye, bölmeye, “Türkiye” ibaresini kaldırmaya yönelik girişimlerin hiçbir açıklaması yok. Bakanlık, kanun değişikliğine kendi belirlediği katılımcılara dahi makul bir bağlantı ileri süremiyor. İlk taslak, devlet geleneklerine uymayan ve diğer bakanlıkların görev ve yetki alanına giren konulardaki tutarsızlıklar nedeniyle üç kez düzeltildi. Ancak şu anda seyahat acentaları ve kamuoyuyla paylaşılan bir taslak yok. Sayın bakanın büyük bir seyahat acentasının sahibi olması ve turizmci kimliği, bu girişimin onun ticari başarısını gölgeleyeceği izlenimini veriyor.
‘Medenileştiriyoruz’ dolandırıcılığı
Öte yandan Bakan Ersoy, 1618’inci maddede yapılacak değişikliklere ilişkin yaptığı açıklamada, TÜRSAB’ı sivil toplum kuruluşu haline getireceklerini söyledi. Meslek örgütü TÜRSAB’ı STK’ya dönüştüreceğini söyleyen Ersoy, hazırladığı taslakta ajans kurma ve kuruluş garantisinden başlayarak tüm yetkileri bakanlıkta yoğunlaştırıyor. 1618. maddede yapılmak istenen değişikliğin amaçlarından birinin de, barolarda olduğu gibi, ele geçirilemiyorsa meslek örgütünü bölerek bölümlerine el koymak olduğu belirtiliyor. Hedefin 2 No’lu baro gibi 4-5 tane TÜRSAB olması, söylenenle hedeflenenin farklı olduğunu ortaya koymak olduğu belirtiliyor. (HABER MERKEZİ)
